Gaziantep Gezi Rehberi

Zeugma mozaik
Paylaş
 

Gaziantep’te gezilecek yerleri anlattığım bu yazıda Gaziantep’in tarihi yerleri ve Gaziantep şehir merkezinde nereler gezilir, ne yenir nerede kalınır, konusunda bilgi verilecektir.

Gaziantep’in tarihi ve turistik yerleri merkezde kale ve civarında yaya olarak gezebileceğiniz bir mesafededir. Gezinize Kaleden başlamanızı öneririm. Elinizde bir harita varsa rahatlıkla kimseye sormadan bütün eserleri bulabilirsiniz. Ancak misafirperver Antepliler de size yardımcı olacaktır. Sadece gideceğiniz hanın, caminin, çarşının ismini söylemeniz yeterli. Şehir içi otobüsleri kullanacağınız zaman da otobüs şoförleri size yardımcı olacak gideceğiniz yerden geçmiyorsa bile bineceğiniz otobüsü söyleyecektir.

 NASIL GİDİLİR:

 Ankara Gaziantep arası 698 km ve otobüsle 10 saat. Hava yolunu tercih ederseniz ki tavsiye ederim  Ankara – Gaziantep uçuşu  1 saat. Havalimanın şehre uzaklığı 20 km. Havaş ile yarım saatte merkezde oluyorsunuz. Ancak Antep’ten binmek için bilmeyenlere Havaş durağı zor bir yerde. Gaziantep Büyükşehir Belediyesinin ve Valiliğin arka sokağında ama siz yine de fazla dolaşmadan bir bilene sorun derim. Gaziantep “Doğunun Paris” i  deyimini hak ediyor ama merkez kısmı. Havaalanından gelirken göreceğiniz gibi etrafı gecekondu gibi binalardan oluşan mahallelerle çevrili.  Havaş otobüsü de kenar mahallelerden ve ara yollardan dolaşarak hiçbir yerde durmadan merkeze geliyor. İlk kez gelenler havaalanı yolunda fıstık ağaçlarıyla karşılaşıyor ancak şehrin ara sokaklarında ilk izlenim hoş değil.

Gaziantep Kalesi resmi

Gaziantep Kalesi

 NEREDE KALINIR :

Kamu misafirhanelerinde kalmak isterseniz İlle Bankası, DSİ misafirhanesi, öğretmenevi, Üniversite uygulama  oteli.

 GEZİLECEK YERLER:

 KALE VE MÜZELER:
 

GAZİANTEP KALESİ VE SAVUNMA PANAROMA MÜZESİ:

Gaziantep Kalesi, ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisidir.İhtişamı ve heybetiyle, şehir merkezinde, Alleben Deresi’nin güney kenarında, yaklaşık 25-30 m. yükseklikte hemen herkesin dikkatini çeken bir tepe üzerindedir.  Asıl kale kapısından girince, kalenin iç kesimlerine ve üstüne doğru açılan iki yol vardır. Sola açılan yoldan, kalenin üst kısmına ulaşılır. İç kesimlerine doğru devam eden yoldan ise; galeri, dehliz ve kale odalarına ulaşılır. Kalede ana kütle altında ise bir su kaynağı bulunmaktadır.

Kahramanlık Panaroması Müzesi kalenin Güneybatısında yer alıyor. Kurtuluş Savaşı’nda Antep savunmasının kahramanlıklarını maket ve figürlerle anlatan bir müzedir.

EMİNE GÖĞÜŞ MUTFAK MÜZESİ: Gaziantep Kalesinin güneyinde bulunan Konak tarihi dokunun içerisinde yer almaktadır. Restorasyonu yapılan Göğüş Konağı “Emine Göğüş Mutfak Müzesi” olarak tanzim edilmiştir. Müzede Gaziantep’in geleneksel mutfak kültürü tanıtılmaktadır. Bu kapsamda mutfak malzemeleri olan kap-kacaklar özel vitrinlerde sergilenmektedir. Yöresel yemekler ve ev yaşamı mankenlerle canlandırılmıştır. Giriş ücreti 1 TL. dir.

MEDUSA ARKEOLOJİK CAM ESERLER MÜZESİ:  Tarihi kalenin karşı sokağında bulunuyor.  Burası Türkiye’nin ilk özel cam eserler müzesi olma özelliğine sahip. Tarihi bir Antep evi olan müzede Roma, Bizans ve İslam dönemine ait 1500 eser var.  Giriş ücreti 4 TL. Öğrenciler için 2 TL. Müze kart geçerli değil.

ZEUGMA MOZAİK MÜZESİ:

2011 yılında açılmıştır.  1700 metrekarelik mozaikleri ile dünyanın en büyük mozaik müzesi olma özelliğini taşımaktadır.  Müze 3 blok olarak inşa edilmiştir. Hem sergilenen mozaikler açısından hem de antik kent kalıntıları açısından çok farklı bir müzedir.  Müze girişindeki 10 dakikalık kısa film ile  eserlerin nasıl çıkarıldığı ve taşındığı anlatılmaktadır. Mozaiklerin çoğu çıkarılamamış, mozaikler şu an Fırat’ın derin suları altındadır. Müze girişi 8 TL. 18 yaş altı öğrencilere ücretsiz. Müze kartınız varsa giriş ücretsizdir. Müzenin en gözde eseri Çingene Kız mozaiğidir.  Zeugma kazılarında 1992 yılında çıkarılan bu mozaikteki kadın figürü gizemli bakışları ile Zeugma’nın simgesi haline gelmiştir. Bu mozaik antik kent ile birlikte Gaziantep’in de simgesi olmuştur. Her yerde bu mozaiğin resmini, hediyelik eşyalarını görebilirsiniz.

HANLAR VE ÇARŞILAR:

ZİNCİRLİ BEDESTEN: Halk arasındaki adı “Kara Basamak Bedesteni ” dir. 17. yüzyılda yapılmıştır. Tarihi çarşının içinde 73 dükkan bulunmaktadır. 3 farklı kapıdan girilen bedesten içinde yemeniden kutnuya, baharattan bakıra, ahşap süs eşyasından çantaya kadar bin bir çeşit hediyelik eşya satılan dükkanlar bulunmaktadır. Yemeni diğer yörelerimizde başörtüsü olarak bilinir. Gaziantep’te yemeni  bir ayakkabı zanaatıdır. Eskiden herkes yemeni giyermiş. Deriden yapılan bu sağlıklı ayakkabıyı günümüzde yaşlı amcalar- teyzeler , tiyatro ve sinema sektöründe kişiler dönem filmlerinde kullanmaktadır.

MİLLET HANI: Hanın 1868-1869 yıllarında yapıldığı düşünülmektedir. Yapı Osmanlı han mimarisi içinde iki katlı, tek avlulu hanlar grubuna girmektedir. Hanın planı arsaya göre şekillenmiştir. Avlu alt katta mekanlarla çevrelenmiş, üst katta dört taraftan revakla kuşatılmıştır. Ayrıca kuzey cephesinde de sokağa açılan tek katlı dükkanlar yer almaktadır. Han oldukça sade yapılmış olmakla birlikte iki renkli taş işçiliğiyle hareketlilik sağlanmıştır. Alt katta bin bir zahmetle elde işlenen bakır işleri satan dükkanlar vardır. Fotoğrafta görülen Büyükoğlu Bakırcılık güleryüzlü personeli ile sizi karşılar. Bakır eşyalarda ucuz isterseniz  Maraş işi fabrika imalatı bulunmakla birlikte Antepde el emeği ile üretilen kaliteli bakır eşyalar tavsiye edilir. Ankara- İstanbul gibi şehirlerde lüks mağazalarda satılan bu ürünleri yerinde yarı fiyatına almak mümkündür.

TARİHİ YENİHAN KALEOĞLU MAĞARASI: Kitabesi bulunmayan yeni han’ın yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir. Ancak 1557 tarihli ayıntab vakıf defteri’nde eserin adının han-ı cedid (yeni han) olarak geçmesi nedeniyle  han bu tarihten önce yapılmış olmalıdır. Zemin kattaki mekanlar depo ve ahır, üst katta bulunan odalar ise yolcuların konaklaması amacıyla yapılmıştır. Yapıda dikkati çeken tek süsleme, batı cephesindeki cümle kapısı üzerinde siyah ve beyaz kesme taşlarla oluşturulmuş olan süslemedir. Ayrıca giriş açıklığının iki tarafında iki taş seki bulunmaktadır. Hanın içerisinde bir mağara bulunmaktadır. Eskiden depo olarak kullanılan mağara hediyelik eşya satış yeri ve kafe olarak kullanılmaktadır. Burada menengiç kahvesinin tadına bakabilirsiniz. Ayrıca közde Türk Kahvesi de tavsiye edilir.

TARİHİ GÜMRÜK HAN – YAŞAYAN MÜZE: Osmanlı han mimari tipolojisi içinde tek avlulu, iki katlı hanlar grubuna giren yapı, düzgün olmayan dikdörtgen şeklinde bir plana sahiptir. Zemin katta, sadece giriş cephesinde sokak ile bağlantılı dükkanlar bulunmaktadır. Avlu; zemin katta kuzey, güney ve batı taraflardan çeşitli mekanlarla, üst kattan ise kuzey ve batıdan revakla, güney kısımdan iki gözlü revak ve bir oda ile kuşatılmıştır. Yapının orijinal kısımlarında sarımtırak renkte küfeki kesme taş kullanılmıştır. İçeride bir çok el sanatını görmek mümkündür. Özelikler Antep işi el işleri sergilenmektedir.

DİĞER HANLAR: Günümüzde eski fonksiyonlarını kısmen veya tamamen sürdüren, hanlar şunlardır. Şıra Hanı, Tuz Hanı, Paşa Hanı (Lala Mustafa Paşa Hanı) Mecidiye Hanı, Emir Ali Hanı, Anadolu Hanı, Kürkçü Hanı, Belediye Hanı, Elbeyli Hanı, Yeni Yüzükçü Hanı, Tütün Hanı, Hacı Ömer Hanı, Büdeyri Hanı

Gaziantep bakırcılar çarşısı

Bakırcılar çarşısı

BAKIRCILAR ÇARŞISI: Kalenin güneyinde tarihi hanların içerisinde bulunan bakırcılar  çarşısı şehrin en eski çarşısı. Bakır işçiliği 500 yıldan fazla geçmişi olan bir el sanatı burada zaten çarşıya yaklaştığınızda çekiç seslerini duyuyorsunuz.  Bakır eşyaların nasıl yapıldığını da görmeniz mümkün. Özellikle bayanların ilgisini çekecek bir çok mutfak eşyası ve hediyelikler mevcut.

 CAMİLER:

 Gaziantep tarihi merkezi ve civarında yürüme mesafesinde gezebileceğiniz camilerden bazıları ve özellikleri aşağıdadır. Kalenin Güneyinden başlayıp tarihi çarşıyı doğu yönünde dolaşıp Gaziler caddesinden bir daire çizerek bu camileri ve han ve çarşıları yürüyerek gezebilirsiniz.

Ali Nacar Cami:

Kalenin Kuzeybatısında yer alan Tabakhane bölgesi Yaprak mahallesinde Alleben Deresi’nin akışına göre sol tarafında bulunmaktadır. Vesikalarda Ali adında bir marangoz tarafından yaptırıldığı görülmüştür.

Handaniye (Handan Bey) Cami:

Kalenin Güneyinde Karagöz mahallesindedir. Bu camiye Handan Bey Camii de denilmektedir. Caminin Miladi 1647 yılındaki kayıtlarda ismi Handan Bey olarak geçmektedir. Antep Savunması’nda cami ibadet yapılamayacak duruma gelmişti. Daha sonra yeniden bir onarım geçirmiştir. Erzincanlı beylerin en fakiri sayılan Handan Ağa tarafından yaptırılmıştır.

Tahtani(Tahtalı) Cami:

Gaziantep Kalesi’nin yanında güneye doğru tarihi çarşılara inerken Uzun Çarşı caddesi üzerindedir. Caminin yaptıranı ve yapıldığı tarih hakkında kesin bilgilere rastlanmamıştır. Ancak Miladi 1557 tarihli bir belgede adından söz edilmektedir. Caminin ismi önceleri Tahtani olarak söyleniyordu. Bir söylentiye göre cami ağaçtan yapılmıştır.Bu nedenle halk tarafından camiye Tahtalı Cami de denmiştir.

Gaziantep Tahtalı Camii

Tahtalı Camii

Boyacı Cami:

Hamdi Kutlar Caddesi ile Kutlar Sokağının birleştiği yerde bulunmaktadır. Kadı Kemalettin tarafından yaptırılmıştır. Caminin minberi üzerindeki oyma kitabede 759 Hicri (1358 Miladi) tarihi yazmaktadır. Caminin özelliklerinden birisi de minberin alttan kızaklı olması ve duvarda özel olarak yapılan bölmesine girip çıkabilmesidir. Avlu girişinin sağında tek şerefeli çokgen gövdeli peteksiz bir minaresi bulunmaktadır. Ayrıca Gaziantep’in en büyük camilerinden olan Boyacı Camii’nin içindeki ince ahşap işçiliği dikkat çekicidir.

 Alaüddevle (Ali Dola) Cami: 

Uzun Çarsı’nın batısında Eski Saray Caddesi’ndedir. Halk arasında Ali Dola Camii de denilmektedir. Alaüddevle Maraş”ta hakimiyet sürdüren Dulkadiroğlu Beyliğinin son beyidir. Caminin yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Sadece minaresi yıkılmadan günümüze ulaşabilen cami, 1901 yılında giriş yüzü siyah ve beyaz taşlardan tek kubbeli olarak yeniden yapılmıştır.

Tekke (Tekke Mevlevihane) Cami:

Kozluca Mahallesi Küçük Pazar sokağının güneyindedir. Resmi kayıtlarda adı Mevlevihane Camisi olarak geçer. Ancak halk tarafından Tekke Camii olarak bilinir. Cami, hücreler, semahane, yönetim ve Mevlevi dervişlerinin oturma odaları, tuvaletler, havuzlar, küçük ve kısa minaresinden oluşan eserler topluluğudur. Cami M.1638 yılında Mustafa Ağa adında bir Türkmen Ağası tarafından yaptırılmıştır.

Karatarla Cami:

Karatarla Mahallesi Eski Saray caddesi Kunduracılar çarşısındadır.Mescit olarak inşaa edilmiş, Gergeri Halil Çavuş adında bir hayırsever tarafından genişletilerek cami durumuna getirilmiştir. Yapılan bu değişiklik Hicri 1063 tarihli belgelerden anlaşılmaktadır. Gaziantep’teki camilerin minareleri içerisinde en zarif olanıdır.

Hacı Nasır Cami:

Gaziler caddesi girişinde yer almaktadır. Hacı Nasır adında bir kişi tarafından  mescid olarak yaptırılmıştır. Hacı Nasır, 16. yüzyılda yaşamış olup, yapımı da 16. yüzyıla tarihlenmektedir. 130-140 yıl sonra mescide minber konularak camiye dönüştürülmüştür. En önemli onarımını Miladi 1812 (Hicri 1227) yılında geçirdiği kapısının üzerindeki kitabesinden anlaşılmaktadır.

Hüseyin Paşa Cami:

Gaziler Caddesinden Batı yönünde giderken solda yer alır.1719 (Hicri 1131) yılında Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlı camide, iki ayağın ve duvarların taşıdığı eşdeğerde altı kubbeli örtü sistemi uygulanmıştır. Son cemaat yeri de sivri kemerlere oturan üç kubbe ile örtülüdür. Duvarlarla çevrili dış avlusu mevcuttur. Mihrap geometrik taşlarla süslenmiştir. Mermer olan klasik minber, ahşap korkuluklara sahiptir. Minare çokgen gövdeli ve iki şerefelidir.

Alaybey (Gami Bey) Cami: 

Gaziler caddesi üzerinde bulunmaktadır. Caminin yapılış tarihiyle ilgili kesin bir bilgi yoktur. Caminin M.1595 tarihinden önce yapıldığı H.1224 tarihinde yeni bir onarım gördüğü de kitabesinden anlaşılmaktadır. Camiyi yaptıran kişinin Alaybeyi olan bir komutan olduğu bilinmektedir. Camide kesme taş işçiliğinin güzel örnekleri bulunmaktadır. Üç ayağa oturan dört kemer gözlü olan son cemaat yeri çapraz tonozla örtülüdür.

Eyüpoğlu Cami:

Gaziler caddesinin batısına eski bir mahalle olan  Eyüpoğlu mahallesindedir. Caminin yapılış tarihi ve kimin tarafından yapıldığı veya yaptırıldığı konusunda yeterli bilgi bulunmamaktadır. İçten çapraz tonozludur. Altı gözlü son cemaat yerinin gerisinde duvarla çevrili dış avlusu mevcuttur. Mihrap siyah vişne çürüğü ve beyaz mermerle çeşitli geometrik şekillerden oluşan süslemeyi ihtiva eder.

Ömeriye Cami:

Eyüpoğlu camiinden kuzeye doğru İstasyon caddesini takip ederek ulaşabileceğiniz tarihi cami, Antep’in en eski camisidir. 607 hicri (l2l0 miladi) yılında tamir geçirdiği kayıtlarda yazmaktadır. Caminin kimin tarafından yapıldığı tam olarak bilinmemekle birlikte Halife Hz.Ömer zamanında yapıldığı, yada Hz.Ömer’in kızından olma torunu Emevi Halifesi Ömer Bin Abdülaziz tarafından yaptırıldığı söylenmektedir. Minare şerefesinin korkuluklarında oyma taş işçiliğinin güzel örnekleri görülmektedir.

Şeyh Fethullah Cami ve Külliyesi :

Tarihi merkezin Güneydoğusunda Kepenek mahallesinde bulunmaktadır. Halk arasında bu camiye “Aşağı Şeyh Camii” de denilmektedir. Caminin banisi, Şeyh Fethullah Halife Hz. Ebubekir soyundan gelmektedir. Hicri 971 (Miladi 1564) tarihinde yapılmıştır. Harim, ortada sekizgen taş ayağa oturan ve yelpaze şeklinde açılan tonozlarla, askı kemerlere bağlanan bir örtü sistemine sahiptir. Bu tür örtü sistemi Şeyh Fethullah Camiinden başka şimdiye kadar hiç bir camide görülmemiştir.

İhsanbey (Esenbek) Cami:

Şeyh Fethullah Camiinin Güneyinde Şehitler caddesi üzerinde bulunan caminin eski kayıtlarda ismi “Esenbek” olarak geçmekte ve ne zaman yapıldığına dair kesin bir bilgide bulunmamaktadır. Mabetin altında eskiden caminin su ihtiyacını karşılayan bir kastel bulunmaktadır.

 Gaziantep’in Diğer Camiler : 

Kılınçoğlu Cami, Ömer Şeyh Cami, Bostancı Cami, Kabasakal Cami, Ahmet Çelebi Cami, Şirvani (Şirvani Mehmet Efendi) Cami, Kozanlı Cami, Nuri Mehmet Paşa Cami, Ağa Cami, Kurtuluş Cami, Kozluca Camii, Hacı Veli Camii, Karagöz Camii, Kanalıcı Camii, Bekirbey Camii, Çınarlı Camii, Şahveli Camii, Ayşebacı Camii

 NE YENİR NEREDE YENİR:

 Sabah kahvaltısında Antepliler katmer veya  Beyran çorbası tercih ediyorlarmış. Koyun etinden yapılan ,acılı ve isteğe göre limon sıkılarak yenilen  beyran çorbası içebilirsiniz.  Katmerin içinde kaymak ve fıstık var. Katmerci sorunca da ilk olarak Katmerci Zekeriya Usta tarif ediliyor. Çukur Mh. Körükcü Sok. Bay Hilmi Gecidi adresinde sizi samimi ve güler yüzle karşılıyor ve kalabalıkta yer bulamazsa katmerin yapılışını izleyin diyor o sırada boşalan masalara oturup katmerinizi bekliyorsunuz. Sıcak katmer süt veya çayla birlikte yeniyor. Sabah kahvaltısı için katmer biraz tatlı gelebilir.

Ali Nazik

Ali Nazik Kebabı

Antep’in muhteşem yemeklerini tatmak isterseniz tarihi çarşıda kime sorsanız yemek  için sizi İmam Çağdaş lokantasını tarif ediyor. Yemekler gerçekten güzel ama çok kalabalık. Özellikle turlar ve dışarıdan gelen misafirlerin uğrak yeri olan lokanta artık yemek fabrikasına dönmüş durumda, bu nedenle pek tavsiye etmeyeceğim. Antep’ in yerli halkına sorup daha güzel kebapçılar bulabilirsiniz. Örneğin Millet Hanının yol tarafında yer alan Ebrar  fırınında kahke ( Antep’e özgü kurabiye ) alırken baklavacı sorduğumuz fırıncı usta –ben evime de oradan alıyorum diyerek Hacı Usta Baklavalarını tarif etti.  Karagöz caddesinde Nuri Mehmet Paşa Camii yanındaki Hacı Usta fıstıklı baklavaları çok güzel ve eğer uçakla dönecekseniz  güzel bir şekilde kabin bagajı olarak paketleniyor.

Fatih Mahallesi’ndeki Halil Usta kebap salonunda kebap seçmek çok zor, menüde yaklaşık 30 çeşit kebap var.Fındık lahmacun, altı ezmeli, ali nazik ve patlıcan kebabı yiyebilirsiniz. Antep lahmacunu isteğe göre az acılı, sarımsaklı ve hamuru incecik yapılıyor.

Aşina Antep Mutfağı, Beycan Restaurant, Tarihi Bayaz Han, Yörem Mutfak, Üçler Kebap ve Baklava Salonu diğer tavsiye edilen yerler.Baklavacılarda ise Güllüoğlu Baklavaları, Koçaklar Baklava meşhur yerler.

Gaziantep Menegiç Kahvesi

Menengiç Kahvesi

Yemeğin üzerine bir kahve içmek isterseniz Tahmis Kahve’ sine uğramalısınız. Zincirli bedestene yaklaşık 300 metre aşağıda iki katlı bir yer. Burada Menegiç kahvesi, Türk Kahvesi, nargile , çay servisi var. Tahmis ‘kahve dövülen yer’ anlamına geliyormuş. Kahveci Seddar Bey de Osmanlı dibek kahvesi siparişinizi verip beklediğinizde kahve fincanı içinde iki renk kahve gelecektir. Özel bir teknikle fincanda pişirilen kahvenin yarısı açık renk yarısı koyu renkte. Fincanın iki tarafından ayrı ayrı yudum aldığınızda lezzetlerinde farklı olduğunu tadıyorsunuz.

Bu yazı 1622 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Şehir plancısı, doğa aşığı, gezi planlaması uzmanı. Fotoğraf çekmek ve yöresel değerleri keşfetmekten hoşlanıyor.

Bunlar da ilginizi çekebilir

Mobil Sürüme Geç