Kapadokya’nın en iyi oteli Elika Cave Suites

Paylaş
 

Aşk diye yazılıp Kapadokya diye okunan Dünyada başka bir yer yok! Güzel atlar ülkesi, periler diyarı Kapadokya…
Muhteşem üçlü; Doğa, Tarih, Kültür ancak bulanarak kusursuz bir şekilde tek bir coğrafyada buluşursa adı Kapadokya oluyor.

Kapadokya aşkımı Elika Cave Suites Hotel’in olağanüstü lüks odalarını anlatarak başlayacağım.

Beş günlük muhteşem tatilimizde sıcak, samimi ve içten bir karşılama ile başlayan serüven hiç bitmesin istedik. Sunulan değişken oda sistemi ile beş günümüzde beş farklı oda deneyimi yaşadık. Her bir oda özel ve farklı tasarımla nadir bir sanat eseri gibi karşımıza çıktı.

Tamamen kaya mağara odalardan Havuzlu Oda, Kapadokya Jakuzili Oda ve Şömineli Oda ile taş yapı olarak Balkonlu ve Teraslı Oda.

İstanbul’dan aldığımız Milli Piyango 2019 biletinin bize çıkmasını hayal ederken elime yapışan Stres Çarkı daha keyifli dönüyordu sanki… Radyoda Aleyna Tilki’nin “Sen Olsan Bari” şarkısı ile şanslı kişinin ben olacağı hayalleri ile keyifli yolculuk sonrası Kapadokya’ya gelmemizle yüzümüzde ayrı bir tebessüm oluştu.

Elika Cave Suites Hotel resepsiyonundaki sıcak karşılama ile ikram edilen mis gibi Türk Kahvesi keyfimizi artırdı. Görevli arkadaşın odamıza kadar eşlik edip etkili tanıtımı sonrası odamız ve biz karşı karşıyadır artık…

İlk günümüzde kapımızı açmamız aslında sürprize açılan bir kapıymış. Oda içi giriş merdivenlerinden başlayan gül yaprakları ve mum ışıkları romantizmi bu kadar güzel anlatırken Milli Piyango 2019 un burası olduğunu anlayarak şanslı kişilerin biz olduğuna inandık.

Havuzlu Oda; tamamen el işçiliği bir sanat eseri olan yuvarlak yatağımızın tam üstünde el oyması koruyucu meleğimiz, niş içinde Avanos çamurundan yapılma muhteşem bir seramik Kibele heykeli dikkat çekici unsurlar. Oda içindeki televizyondan, telefonuna kadar kendi evimizde olmayan her biri özenle seçilmiş ürünler. Sırt üstü kendimi yatağın üzerine bırakmamla birlikte inanılmaz bir yumuşaklık ve rahatlık nasıl anlatılır bilemiyorum. Odayı hayranlıkla izlerken puzzle parçasının en önemli kısmı neydi? Havuz… İşte bu soru sonrası oda keşfim devam ederken mumların eşliğinde bir kaç merdiven basamağından sonra ancak rüyalarda göreceğim bir manzara oda içinde kıpkırmızı bir havuz. Rengini şaraptan mı aldı, aşktan mı aldı, romantizmden mi aldı bilemem ama olağanüstü bir şey. Havuz karşısında sanata olan hayranlığımız artarak devam ediyor. Çingene Kız mozaiği kadar güzel bir seramik tablo; Üç güzeller. Havuzun hemen yanında Türk hamamı var düşünsenize banyo içinde hamam var başka bir köşede ise elit bir duş bölümü. Bu yaşıma kadar böyle güzel bir oda görmedim sonraki yaşantımda da Havuzlu Oda kadar güzelini göreceğimi sanmıyorum.

Muhteşem bir masalın parçası olma keyfini yaşadıktan sonra diğer maceramız Jakuzili Oda namı diğer Premium Oda. Premium Oda demişken tam anlamıyla üst düzey bir oda. İki tip Premium Odadan 802 numaralı olanda konakladık. Elika Cave Suites ‘Dünya’nın En Lüks Otantik Oteli’ ödülünü bu oda için almış olabilir mi? Yada ‘Avrupa’nın En İyi Balayı Oteli’ ödülünü bu başyapıt için almış olabilir mi? Odaya girişte bizi karşılayan üç heykelin üzerinde paha biçilemez nadide Antika parçalar hemen karşısında şık bir koltuk yerde el emeği Türk El Halısı…
Yatak başlığı çok eski bir antika eserin restorasyonu ile burada hayat bulmuş. Tamamen el oyması, ikiyüz yıllık bir ahşap eseri incelerken yaşadığımız bu yüzyılda aynısından yapılma ihtimali var mı? Oda keşfimizde şöminemizi yaktığımızda sıcacık romantik bir hava odayı sardı. Oda içinde yine bir Türk Hamamı ve duş bölümü kırmızı ışıklar içinde bambaşka bir atmosfer. Ancak asıl şoku odamız içinde diğer bölümde yaşadık. İkinci bir banyo bölümü ama ne banyo…

Sadece jakuzinin olduğu Onyx mermerin ışık görseli bir yana arka planda bulunan fresk boyama tablo ve düşünsenize odanın içindeki ikinci şömine Jakuzinin tam karşısında. Tek kelime ile ‘wow’.
Üçüncü gün sabah daha gün ışımadan uyandırma servisinin telefonu ile muhteşem bir günün başlangıcı olacağı hiç hatırıma gelmezdi. Elika Cave Suites resepsiyon önünden bizi alan araç ile Kapadokya’yı gökyüzünden keşfetmek için yola çıktık. Sıcak Hava Balonu hazırlıklarının bitmesi ile görsel şov bitti derken ayaklarımızın yerden kesilmesi ile gökyüzünde onlarca Balonun havada süzülmesi ile şovun yeni başladığını anladık. Eşsiz Kapadokya coğrafyasını kuşlar misali görmek ve keşfetmek bambaşka.

Bol bol selfi ve fotoğraf yarışı havada artarak yerli yabancı turistler arasında rekabete dönüştü. Yaklaşık bir saatlik deneyimimiz sonrası ayaklarımızın yere basması ile şampanya ilke kutlama ve ‘Avrupa’nın En İyi Lüks Butik Oteli’ unvanlı evimize dönüş yolu. Sabah sekiz civarı odamıza yerleştikten sonra tatlı bir uyku molamız sonrası geç kaldığımızı düşündüğümüz kahvaltı için hızlı adımlarla ilerlerken görevli arkadaşın nazik uyarısıyla ‘saat 11’i geçsede problem yok, kahvaltınız hazır’ diyerek saatler arasına sıkışmış hizmet anlayışını esneterek butik hizmet örneği sunmaları çok hoş bir jest oldu. İlk iki gün otelin tadını iyice çıkardığımıza inanarak üçüncü gün Balonla başlayan maceramız öğlen saatlerine yakın Private Bölge Turu ile devam etti. Kesinlikle katılınması gereken profesyonel rehber eşliğindeki tarih yolculuğunu ve doğanın sunduğu manzaraları anlatmayacağım, Siz keşfedin 🙂
Akşam otelimize dönüşle birlikte konaklayacağımız yeni odamıza tüm eşyalarımız aktarılmış. Tertemiz mis gibi bir oda.

Akşam yemeğini Otele ait No:10 Restaurant ta aldık. Yoğun geçen bir günün ardından nasıl dinleniriz derken; sıcacık, huzur dolu bir mekan terapi sağlayarak dinlenmemize maksimum katkı sağladı. Bu derece zevkle döşenmiş bir restoranın lezzetleri de aynı derecede kusursuz olabilir mi? Cevap: İstanbul’da dahi bulunmayan bir lezzet anlayışı ve hizmet. Elika Köfte efsane ve restoranın spesiyali olmuş durumda. Elika Cave Suites tasarımı ile müzeden farksız aynı No:10 Restaurant gibi. Restoran içindeki antika eserleri, tuz fırınında pişirme tekniği ile yapılan seramik ürünler ve fazlası. En önemlisi otel sahibi Yavuz Demir’den restoran içindeki kaşıkların hikayesini, Ortahisar’ın ve Kapadokya’nın tarihini kesinlikle dinlemelisiniz. Yemeğimizin hemen sonrası odamıza geçmemizle ahşap şömine tarzına ilk defa rastlıyorum.

Şöminemizde kıvılcımların dansı ile artık dinlenme ve uyku zamanı. Dördüncü günümüzde yine Bölge Turu tercihimiz oldu ancak farklı bir rota farklı bir deneyim, birazda alış-veriş zamanı. Gezdikçe, keşfettikçe aşkımız sevgimiz daha da artıyor Kapadokya için. Ortahisar Kalesi, Güvercinlik Vadisi, Devrent yada Hayal Vadisi, Kızılvadi Gün Batımı noktası ve fazlası hepsi sizi Kapadokya’ya hayran bırakmak için yeterli olacaktır. Ortahisar’a yani Otelimizde dönüşte, Ortahisar Kalesinin hemen girişinde bulunan Cappadocian Store dikkatimizi çekiyor. Yaptığımız alışverişlere ek olarak Kapadokya’da hiç görmediğimiz hediyelik eşyalar; özel anahtarlıklar, seramik tablolar, kupa bardaklar, seramik aksesuarlar, kolyeler ve fazlası. Ama beni benden alan muhteşem el yapımı, mis kokulu doğal sabunlar kesinlikle alın.

Çeşit çeşit sabunlar ve keçe sabunları almadan gitmeyin. Dördüncü günümüzde 301 numaralı balkonlu odada konakladık. Şık, küçük ve tarz bir oda. Yatak başında seramikten yapılma küplerden oluşan bir tasarım, banyo içinde tarz bir mermer ve küçük duş bölümü. Oda içinde yine bir şömine. Sabahın erken saatlerinde pekte anlam veremediğim bir tını ile uyandım. Odanın balkonuna çıktığımızda manzara efsane, balonlardan gelen tınıların müzik notalarına dönüştüğü keyfini balkonumuzdan izlemek yaptığımız kahve ile bir film sahnesine dönüştü. Sokak Oteli konseptine sahip Elika Cave Suites sokaklarından yürüyerek Balkan Deresi Vadisine yürüyüşümüz başladı. Vadi içinde akan küçük dere, kuş sesleri, güvercin yuvaları, birim örtüsü, havası, kiliseleri ve fazlası… Turumuzda gittiğimiz Ihlara Vadisini aratmayacak türden güzellikte.

Değişken Oda Hizmeti ile faydalandığımız ve daha önce hiçbir yerde duymadığımız bu hizmetin son odası ve tatilimizin son günü 603 numaralı Junior Suite odamızda geçirdik yine balkonlu bir oda belkide Teraslı denilebilir. Aslında Kapadokya Teraslı Odada konaklayıp Terasta bulunan Jakuziyi kullanmak istedim ancak eşimin isteği Junior Oda ağır bastı. Odamızın ferah pencereli banyosunu kullanmaya kıyamadım desem yeridir. Odanın antika koltuk takımı, yatak odası takımı, el işçiliği yatak örtüsü, oda içi özel eşyalar ve nicesi. Artık Otelimizden ayrılma zamanımız yaklaşıyor…

Güzel balkonunda kahvaltımızı yapmak isteğimizi geri çevirmeyen Otelin anlayışına bir kez daha hayran kaldık. Her günü dolu dolu geçen kahvaltımız belki balkonda olduğu için daha lezzetli hissi yaşattı.
Otelimize girişten çıkışa kadar nazik, kibar ve seviyeli tutumu ile tüm personele ve Otel Sahibesi Cevahir Hanım’a teşekkür ediyoruz. Bir daha tekrar yolumuzu buraya çıkarmak için bahanemiz anılarımızı olacak çocuğumuza bu muhteşem otelde Elika Cave Suites’de anlatmak olacak.

Bu yazı 456 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Mobil Sürüme Geç