Cizrede gezilecek yerler

Abdaliye Medresesi
Paylaş
 

Cizre ovasına kurulu Cizre şehri tarihin en eski yerleşim yerlerinden biridir. Bu nedenle Cizrede gezilecek yerler genellikle tarihi mekanlardır.

Hazreti Nuh’un türbesi

Hazreti Nuh’a ait olduğu söylenen türbe Cizre’de bulunmaktadır. Kuranı Kerim’de Hud Suresinin 44. Ayetinde tufan sonrasında geminin Cudi dağına oturduğu yer almaktadır. Ayette geçen cudi dağı, yüksek bir tepe manasına bir cins isim mi yoksa özel isim mi bilinmemektedir. Fakat Cizre’de Nuh aeyhisselam için bir türbe yapılmıştır. Cizre’ye gidenlerin merakını celbedecek bir yerdir.

Cizre kalesi

Cizre tarihin eski çağlarından beri Babil, Asur, Med, Pers, Selevkos, Sasani ve Arap milletlerine ev sahipliği yapmıştır. Dolayısıyla yöre halkını koruyan kaleyi görmek isteyebilirsiniz.

Ulu Cami

Neredeyse her büyük şehrimizde en az bir tane Ulu Cami vardır. Cizrede’ki Ulu Cami oldukça eski bir tarihte yapılmış ve daha sonradan camiye çevrilmiştir. Caminin tokmağı görülmeye değerdir.

Abdaliye Medresesi ve Mem ü Zin türbesi

Bu topraklarda sayısı iki elin parmaklarını geçmeyen efsanevi aşk hikayesi vardır. Bu bunlardan birisi de Mem ü Zin aşk hikayesidir. Hikayenin gerçek bir olaydan esinlenerek Şeyh Ahmed Hani tarafından yazılmıştır. Hikayenin geçtiği zamanlar 1450-1451 yıllarıdır. Şeyh Ahmed Hani Mem ü Zin hikayesini olayın üzerinden 240 senen geçtikten sonra 1690 yılında yazmıştır.

Abdaliye Medresesi

Abdaliye Medresesi- Fotoğraf: Zafer COŞAR

Mem Zin hikayesi

Zamane Cizre Emiri Abdal’ın Zin ve Siti adında iki kız kardeşi vardır. Bu iki genç kız nevruz bayramında erkek kılığına girip halkın arasına karışırlar. Emir’in vezirinin oğlu Tacdin ve çok sevdiği arkadaşı Memo’de aynı günde kadın kılığına girerek şenliklere katılırlar.

Mem u zin hikayesi

Mem u zin hikayesi-Fotoğraf: Zafer COŞAR

Erkekler, kadın kılığına giren Zin ve Siti’yi görünce aşktan kendilerinden geçer ve bayılırlar. Kızlar da erkeklerden hoşlanırlar ve baygın vaziyetteki erkeklerin yanına giderek kendi yüzükleri ile onlarınkileri değiştirirler. (Günümüzdeki telefon numarası değişimi gibi)

Kız kardeşler Tacdin ve Memo’nun yüzüğünü dadıya verirler. Dadı yüzüklerin sahibinin kim olduğunu öğrenir. Süreç evliliğe doğru ilerler ve Tacdin ile Siti evlenir. Memo ve Zin de evlenecektir ama Emirin kahyası Bekir (Beko derler) şer bir kimsedir ve Emir’e Tacdin’in Zin’i Memo’ya kendisinden habersiz nikahlamak istediğini söyler.

Kendisinden habersiz iş çevrilmesine kızan (halbuki böyle bir durum yoktur) kızan Emir Memo’yu zindana attırır. Ama daha sonra gençlerin ne kadar aşık olduklarını görünce pişman olur. Ama iş işten geçmiştir, ilahi aşka eren Memo vefat etmiştir.

Tacdin duruma sinirlenir ve araya fitne sokan Beko’yu öldürür. Memo’nun cenazesi gömülmek için getirildiğinde Beko’nun cesedi de getirilir. Emir Abdal olaylara sebep olanın Beko olduğunu anlayınca Beko’nun cenazesinin başka yere gömülmesini ister ama Zin “O köpek bizim cesedimizi korusun” diyerek Beko’yu Memo’nun ayak ucuna gömdürür. Kendi de acıya dayanamaz ve vefat eder.

Mem u zin

Mem u zin Türbesi-Fotoğraf:Zafer COŞAR

Mem u zin hikayesi mezarlarının arasında kara çalı bulunan Ferhat ve Şirin hikayesi ve mecazi aşktan ilahi aşka geçen Mecnun dolayısıyla da Leyla ile Mecnun hikayesine biraz benzemektedir. Aşıkların art arda ölmesi dolayısıyla da Romeo ve jülyet hikayesi de bu hikayeden esinlenmiş olabilir.

Mem ü Zin hikayesinin kahramanlarının Abdaliye Medresesindeki türbede yattıkları düşünülmektedir.

Bu yazı 418 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Bunlar da ilginizi çekebilir