Mardinde 24 saatte gezilecek yerler

Paylaş
 

Mardin görmek istediğimiz şehirlerimizden biriydi. Bir Cuma günü Ankara’dan sabah 8.20 uçağına binerek yola çıktık Mardine. Uçağımız 9.30 gibi Mardin Havaalanına indi.  Havaalanı Mardin ile Kızıltepe ilçesi arasında ve merkeze 15 km. mesafede. Havaalanı çıkışında Kızıltepe minibüsleri zaten yolcuları bekliyordu. Minibüs ücreti 3.5 tl. düz bir alandan Mardine doğru yokuşu tırmanarak 15 dakikalık bir yolculukla yeni Mardine ulaşılıyor.

Kalacağımız yere çantalarımızı bıraktıktan sonra eski Mardine gitmek için halk otobüsüne biniyoruz. Ücret 1.75 tl .On onbeş dakikalık bir yolculukla yeni yoldan eski Mardinin tek caddesine Cumhuriyet caddesine geliyoruz. Sağda Şeyh Çabuk camiinde inerek gezinize başlayabilirsiniz. Biz Cuma namazı için Ulucamide iniyoruz. Cuma namazının farzını kıldıktan sonra cemaatın bir kısmı hoca ile tekrar namaza duruyor. Sonradan öğrendiğimize göre  zuhri ahir namazını şafiler cemaatle kılmaktalar ve Mardinde çok sayıda şafi bulunmaktadır.

Mardin Kalesi : Eski Mardinin eteklerinde kurulduğu kale 10. yüzyılda Hamdaniler tarafından inşa edilmiş, yaklaşık 1 km. uzunluğunda, 30-150 m. genişliğindedir. Kalede çok sayıda yapı olduğu belirtilmektedir.  Mardin’in Mezopotamya ovasına doğru kurulmuş olan yerleşim alanına hakimdir.  Doğal kaya üzerine çok az eklentilerle duvar örülerek müstahkem bir hale getirilmiştir.

 

Mardin Kalesi

Şeyh Çabuk Camii: Cumhuriyet caddesi üzerindedir. 15. yüzyılda yapılmıştır.  Cami bahçesine  sivri kemerli kapıdan girilir. Güneyinde türbe bulunmaktadır. Minaresi diğer camilerde de göreceğiniz yöreye özgüdür.

Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi :  5. yüzyılda yapılmış olan kilise Şar Mahallesi’ndedir. Üç giriş kapısı bulunmaktadır.  İnce taş işçiliğine sahip olan kilisede ahşap mihrap kapıları, çan kulesi evi ve  dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı örneklerinin yer aldığı divanı görülmeye değerdir.

Mardin Müzesi: 1895 yılında Süryani Katolik Patrikhanesi olarak yaptırılmış olan bina Kültür Bakanlığınca satın alınarak müze haline getirilmiştir. Doğu kısmında Meryem  Ana Kilisesi bulunmaktadır. Müzenin bahçesinde buluna arkeoparkta çocuklar için arkeolojik kazıların tanıtıldığı eğitim alanları vardır.  Arkeolojik kazılar salonunda Mardin ve çevresinde bulunan antik yerleşimlerde yapılan kazılarda çıkan eserler sergilenmektedir. İnanç salonunda Mezopotamya ve Anadolu inaçları anlatılmakta ilk çağ dinleri, Hristiyanlık ve İslamiyet eserleri sergilenmektedir. Ticaret salonunda Mezopotamya da paranın ve yazının icadı ile ilgili bilgiler, eski paralar sergilenmektedir. Yaşam salonunda sosyal yaşamda kullanılan eserler, müzik, beslenme, savunma ile ilgili materyaller bulunmaktadır. Müze pazartesi günleri kapalıdır.

Mardin Müzesi

 

Abdüllatif (Latifiye) Camii : Cumhuriyet Meydanı’nın güneyindedir. 1371’de Artuklu sultanlarından ikisinin döneminde görev almış Abdüllatif’in yaptırdığı bilinmektedir. Mevcut minare 1845’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa yaptırmıştır. Minber ve mahfil, Selçuklu ahşap işçiliği  ile yapılmıştır.

Ulu Cami (Cami-i Kebir) : Yapım yılı bilinmemekte olup Mardin’deki camilerin en eskisidir. Kubbesi altı paye üzerine oturmaktadır. Minaresi, Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi zamanında 1176 yılında inşa edilmiştir.  Artuklu hükümdarlarından Melik Salih, 38 dükkan, 1 hamam, bir bahçe ve Mardin köylerinde birçok bağı vakıf olarak camiye bağışlamıştır. Mardin’in en önemli ibadet merkezlerinden biri olan Ulu Caminin pencerelerinden  Mezopotamya ovası izlenebilmektedir.  Bahçesinde taş işçiliği ile yapılmış bir şadırvan bulunmaktadır.

Ulucami ve arkada Mezapotamya denizi (ovası)

Zinciriye Medresesi : Medrese Ulucami’nin kuzeyinde yer almaktadır. 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Ana caddeden merdivenli bir yol ile çıkılmaktadır. Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleri bulunan  medrese iki avlulu ve iki katlıdır.  Medresede Sultan İsa Türbesi mevcuttur.

Revaklı Çarşı :  Reyhaniye Camii’nin batısında bulunan Revaklı Çarşı, bir yolun iki yanında yer alan revaklar ile arkalarındaki beşik tonozlu dükkanlardan meydana gelmektedir.

Reyhaniye Camii:  Çarşı içinde bulunan cami,  Ulu Cami ile Şehidiybe Medresesi arasındadır. 1540 tarihli vakıf kayıtlarında adı geçen Reyhaniye Camii’nin 15. yüzyıl sonunda ya da 16. Yüzyıl başlarında yapılmış 19. yüzyılda da onarılmıştır.

Şehidiye Camii ve Medresesi: Sultan Melik Nasruddin Artuk Aslan tarafından 1201-1239 yaptırılmış,  kendisi de buraya gömülmüştür.

Şehidiye Camii ve Mezapotamya ovasında akşam

Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medresesi : Kutubeddin İlgazi’nin annesi tarafından 1177 yılında inşa ettirilen Medrese, iki eyvanlı ve revaklı avlulu, iki katlı bir yapıdır. Cami içinde Hz. Muhammed’e ait olduğu kabul edilen ayak izi bulunmaktadır.  Artuklu eserlerinin en önemlilerinden biri olan  medrese mutlaka görülmelidir.

Mor Petrus ve Pavlus Kilisesi : 1914’te Petrus ve Pavlus adına yapılmıştır. Kök boyalarla el işi baskı perdeleri bulunan kilisenin taş işlemeleri sadedir.

Kasımiye Medresesi : Mardin müzesine 2 km mesafededir. Eski Mardinin  güneybatısındaki tepelerin altında yer alır. İnişi kolaydır ama şehre çıkışı biraz yorucu olabilir.  Artuklu devrinde yapımına başlanmış ve Akkoyunlular döneminde tamamlanmıştır. Mardin’deki Artuklu devrinin son eserlerinden birisidir. İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir. Eyvan içinde bulunan geleneksel Artuklu çeşmesinin anlamı insan hayatını anlatmaktadır.  Su kaynağından doğmakta ve küçük havuzda çocukluk günlerini tamamlayıp daha büyük olan ikinci havuza geçer oradan da mezar şeklindeki üçüncü havuza, devamında cenneti temsil eden Mezapotamya ovası bulunmaktadır. Çeşmenin şekli, suyun geniş ve dar kanallardan (yavaş ve hızlı) akışıyla insan ömrü anlatılmıştır.

Kasımiye Medresesi

Kasımiye Medresesi eyvanındaki insan hayatını anlatan havuz

 

Deyrülzeferan Manastırı : Eski Mardin merkezinin 7 km. doğusunda bulunmaktadır. Kendi aracınız yoksa taksi ile gitmenizi tavsiye ederiz. Süryani Kadim cemaatinin dini merkezi olan Manastır, 4. yüzyılda kurulmuştur. Manastıra girdiğinizde 15-20 kişilik grup olana kadar bekliyorsunuz. Giriş ücreti 6 tl. Beklerken manastırın iç bahçesinde zafaran çayı ya da Süryani kahvesi içebilirsiniz. Ayrıca yine kendilerine has bir çeşit hurmalı kurabiyeleri  burada tadabilirsiniz. Bu tatları severseniz, bahçenin kafeteryasından alabilirsiniz. Rehber eşiğinde gezilen manastır halen faal olarak kullanılmaktadır. Bahçesinde Süryani rahiplere rastlayabilirsiniz.

Deyrülzeferan Manastırı

Abbara: Binaların altında bulunan geçiş ya da geçit anlamına gelen bu abbaralar Mardin’in sokaklarında görülmektedir. Üst kısmındaki bina özel mülkiyet olup alt tarafı ortak kullanımdadır.

Abbara

Ne Alınır:

Telkari (Gümüş İşleme) Ürünleri: Gümüş işlemeciliği (telkari) en çok  Midyat ilçesinde  yapılmaktadır. Eski Mardinde de meydan civarında satışı yapılmaktadır. Gümüşten genellikle kolye, yüzük, bilezik, küpe gibi takılar ve rozet, kalemlik, isimlik gibi hatıra eşyaları yapılmaktadır. Artuklu Üniversitesinin sosyal tesislerinde de öğrenciler tarafından yapılan telkâri eşyalar uygun fiyata satılmaktadır.

Sabun: Mardin’de pek çok bitkiden geleneksel yöntemlerle üretilen sabunlar bulunmaktadır. Bu sabunlar özelliklerine göre saça ve cilde iyi gelmektedirler. Bıttım sabunu Mardin yöresine özgü bir bitki olan bıttımdan (Çıtırmık) yapılmaktadır. Bu bitki bir yabani fıstık çeşididir. Yağından yapılan sabun zayıf saçları güçlendirici özelliğe sahiptir.

Badem Şekeri: Doğal olarak yetişen bademler, şeker ve bitkilerle kavrularak mavi, kahverengi vb. renklerde badem şekeri üretilmektedir.

Leblebi: Mardinde yetiştirilen nohutlardan elde edilen leblebi tuzlu olarak üretilmektedir.

Mardin Çöreği: Mardin yöresine ait “Çörek” içine çeşitli baharatlar ve tarçın katılmaktadır. Cumhuriyet caddesi üzerindeki fırınlarda üretilmektedir. Değişik bir tadı olan çörek tercihen çay yanında yenilmektedir.
Ne Yenir Nerede Yenir: Cercis konağı, Delmar Restaurant, Antik Sur Restaurant daha çok turistlerin tercih ettiği mekanlardır. Yeni Mardinde ise yöresel yemekler için Şahmeran Lokantası önerilmektedir. Seyr-i Mardin terasının manzarası çok güzel olup mola verdiğinizde birşeyler yiyip içeceğiniz bir mekandır. Mardin Kebabı için Kebapçı Rido yerel halkın tavsiye ettiği bir yer olup, bizimde tadını beğendiğimiz ve önereceğimiz bir yerdir. Ulucamiye yakın cadde üzerindedir.  Kaburga dolması için ise tavsiye edilen yer Sultan Sofrasıdır. Buraya kadar gelmişken tadına bakmanızı tavsiye ederiz. Esnafla konuştuğunuzda araya giren biriyle Arapça konuşması, bir diğeriyle Kürtçe konuşması hatta bazılarının Süryanice konuşması bu şehrin kültürel yapısını göstermektedir.

24 saatte Mardin gezimizde sadece eski Mardindeki önemli yerleri görme fırsatımız oldu. Ancak birkaç gün daha kalabilirseniz Dara Antik kenti, Midyat ve diğer ilçelerdeki önemli tarihi mekanları ve eserleri ziyaret edebilirsiniz.

Mardin Kaburga dolması

 

Bu yazı 1799 kere okundu.
  • Site Yorum

Bir yorum bırak

YAZAR HAKKINDA

Şehir plancısı, doğa aşığı, gezi planlaması uzmanı. Fotoğraf çekmek ve yöresel değerleri keşfetmekten hoşlanıyor.